deniz…

özgürlüktür, kendinizi boşluğa bıraktığınızda kucaklar sizi.
keşiftir, içinde başka dünyalar barındırır.
huzurdur, rahatlatır.
keyiftir, hafifletir.

ama doğru zaman değilse o an;
izin vermez ona dokunmanıza.
bilirsiniz o an kararmıştır deniz, soğuktur;
eğer yaklaşırsanız yutar sizi, gömer derinliklerine.

öylece bakakalırsınız, usulca seyredersiniz.
kendinizi ona bırakmaya cesaret edemezsiniz.

bir şey gelmez elinizden, güneşli günleri beklersiniz…





zonguldak

yaklaşık 1 haftadır, hatta tam olarak 1 haftadır zonguldak’tayım. her yıl olduğu gibi bu yıl da ağustos-eylül programım sabah 8 – akşam 8 arasında dükkanda, sonrasında ise evde pineklemekle geçiyor. malum ramazan ayında oluşumuzdan, dükkanda insanlarla uğraşmak şüphesiz ki daha çok sabır ve çaba gerektirecek. zonguldak yazısına devam et

iyi ki doğdum

şüphesiz ki pek çok insana kıyasla gayet keyifli ve sorunsuz bir yaşantım var, nankörlük edemem. bu yüzden gönül rahatlığıyla “iyi ki doğmuşum!” diyebiliyorum.

elbette başta ailem ve dostlarım olmak üzere; bugün “iyi ki doğdum” diyebilmeme katkıda bulunan herkese teşekkürü borç bilirim =)

kayıtlarda 83 doğumlu görünsem de 86’lı gösteriyorum.
bazen 88’li bazen de 78’li gibi hissediyorum.

iyi ki doğdum! hiho.