konuşacak kimse olmadığında, insanın kendisiyle yüzleşmesi daha kolay oluyor. ama yine de korumalı yazılarımı halka açmaya, bundan sonra yazacaklarımı da mümkün olduğunca açık şekilde yazmaya karar verdim. çok özel olanları ise öncelikle korumalı yazıp, daha sonra -zamanı geldiğinde- ilgilenenlere arz edebilirim. susmak çok zor yazısına devam et
Aylık arşivler: Temmuz 2009
Rock’n Coke 2009
Bugüne kadar hep ağustos sonunda ya da eylül başında gerçekleştiği için katılamadığım ve içimde ukde kalan Rock’n Coke festivalinin bu yıl 17-18-19 Temmuz tarihlerinde gerçekleşeceğini öğrendiğimde “bu kez ciguli bile gelse gideceğim!” demiştim. Ciguli gelmedi ama ben oradaydım. Rock’n Coke 2009 yazısına devam et
kah güldük kah eğlendik =)
Evet. 1 hafta boyunca Antalya’da hem öğrendim hem eğlendim. Kızılay’ın Hedef 25 projesi kapsamında 1 hafta boyunca Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde çeşitli seminerlere katıldık. Bu seminerler ile hem Türk Kızılayı hakkında detaylı bilgi edindik, hem de kendimizi geliştirdik. kah güldük kah eğlendik =) yazısına devam et
ılık ılık
ne serin, ne de sıcak; ılık ılık esiyor.
küçükken erik ağaçlarının tepesinden inmek istemezdim. özellikle sahiplerinin erik (ç)almamıza kızdığı ağaçları daha çok severdim, eriklerle birlikte hikayelerini de topladım… hayalet dedikodulu inşaatlara ilk giren hep ben oldum. bisiklete binerken hep patika yolları seçtim, her an düşme tehlikesinin verdiği inanılmaz haz… mahalle maçlarının aranılan oyuncusuydum. çok yetenekli olduğumdan değil, en çok ben koştuğumdan…
yanılgılar
sevdiğin gerçekten istanbul mu?
yoksa istanbul’un sana vaadettikleri mi?
istanbul’un denizini mi seversin,
yoksa onun sana verdiği hüznü mü?
martıları mı seversin,
yoksa seni alıp götürüşlerini mi?
boğazın eşsiz manzarası mıdır seni ona hayran bırakan,
yoksa her an kendini boşluğa bırabilme ihtimalin midir?
(19 Mart 2007)
ben nasıl büyük adam olucam?
Arkadaşlarım ile üniversite yurdunda çektiğim amatör eğlencelik klip. =)
ayrılığın ilk 2 günü
- (1)
Her güzel şeyin bir bedeli varmış, ödedim. Her güzel şey bitermiş ve bitti. ayrılığın ilk 2 günü yazısına devam et
velet
- Küçük, yaramaz, şirin bir velet olabilsem keşke yeniden. O zamanlar üzülmezdim böyle hiç insanlar yüzünden. Hep gülümserdi gözlerim. Çünkü sevmeyi öğrenmemiştim henüz. Sevilirdim sadece. Sevmeyi öğrenmediğim için de üzülmezdim.
Oyuncaklarımı severdim o zamanlar. Onlar için üzülürdüm yalnızca Ve kırıldıkları zaman ağlardım. Yani onlar da üzerdi beni, sevdiğim her şey gibi. Ama uzun sürmezdi üzüntüsü, çünkü bilirdim, aynı oyuncaktan bir tane daha vardı oyuncakçıda. Biri kırıldığında yerine yenisi gelebilirdi, uzun sürmezdi üzüntüm. Ve üzülmek işe yarardı o zamanlar, dudaklarımı büzdüğümde düzelirdi her şey. Çünkü sevmeyi öğrenmemiştim henüz, sevilirdim sadece…
(14 Aralık 2004)
beyaz
- sokaklar beyazla kaplanırken, farklı anlamlara bürünüp düşer gökten beyaz. ne kadar farklı anlamlar yüklesem de beyaza, sonunda eriyip gider beyaz.
(16 Şubat 2006)
iskeleye doğru
- “bana senden daha güzel bir şey söyle” dedim, iskeleye doğru yürürken. “sen” dedi. durdum. yeşil denize doğru döndüm ve gülümsedim. başını omzuma koydu, “bak” dedi, “nasıl da yakın görünüyor üsküdar, oysa hiç de öyle değil.”
o gün anlamamıştım ne demek istediğini, ne onun ne de dalgaların.
yürüyorduk iskeleye doğru, dalgalar sesleniyordu ama duymuyordum.
(31 Mart 2006)